Definition of i̇spanyalı in Turkish English dictionary
- İspanya
- {i} Spain
In the summer it's very hot in southern Spain.
-Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
Spain has been a democracy since 1975.
-İspanya'nın 1975'ten beri bir demokrasisi var.
- ispanya
- spanish
Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.
-Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
It would have been much better if the Spanish hadn't invaded Latin America.
-İspanya, Latin Amerika'yı işgal etmeseydi, çok daha iyi olurdu.
- ispanya
- legitimist
- ispanya
- whitening
- ispanya
- Spain
Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.
-İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
Spain is the winner of the 2010 FIFA World Cup.
-İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibidir.
- ispanyalı
- spaniard
- ispanya
- whiting, whitening
- ispanya
- whiting, Spanish white
- İspanya
- Spanish, of Spain
Related Terms
Definition of i̇spanyalı in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) İSPANYOL
- ispanya
- Boyacılıkta kullanılan tebeşir tozu