Definition of i̇ngilizce in Turkish English dictionary
- the English language
I hate the English language and everything related to it.
-İngilizce dilinden ve onunla ilgili her şeyden nefret ediyorum.
Irregular verbs are a part of the English language.
-Düzensiz fiiller İngilizcenin bir parçasıdır.
- English
English is my mother tongue.
-İngilizce benim anadilim.
It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
-Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- English (speech, writing); spoken in English; written in English
- (speaking, writing) in English, English
- in english
My books are in Romanian; hers are in English.
-Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
-İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- ingilizce bilmiyorum
- i don't know english
- ingilizce bilmiyorum
- i don't speak english
- ingilizce dersleri
- english lessons
- ingilizce eğitim
- english education
- ingilizce eğitimi
- english training
- ingilizce konuşulan ülkeler
- (Politika, Siyaset) english-speaking countries
- ingilizce mektup
- english letter
- ingilizce sözlük
- english dictionary
- ingilizce tercüme
- (Dilbilim) english translation
- ingilizce türkçe sözlük
- english turkish dictionary
- ingilizce ögren
- learn english
- ingilizce öğrenme
- learning english
- ingilizce öğretmenleri
- english teachers
- ingilizce öğretmenliği
- english teaching
- ingilizce-türkçe
- english-turkish
- mesleki ingilizce
- professional english
- mesleki ingilizce
- business english
- pratik ingilizce
- practical english
- teknik ingilizce
- technical english
- türkçe ingilizce sözlük
- turkish english dictionary
- Türkçe ingilizce
- Turkish English
- ben ingilizce anlayabilirim fakat konuşamam
- i can understand English but can not speak
- ingilizce
- inglish
ingilizce söz söylemek.
- ingilizce Türkçe çeviri
- Translation in English to Turkish
- akıcı ingilizce konuşmak
- speak fluent english
- ingilizce -diğer
- (Bilgisayar) english misc
- ingilizce alıntılar
- english quotations
- ingilizce deyim
- anglicism
- ingilizce edinci
- (Dilbilim) competency in english
- ingilizce epik şiir
- english epic poetry
- ingilizce eğitim müdürü
- (Ticaret) head of english
- ingilizce eğitim yapan okul
- (Dilbilim) english medium school
- ingilizce eğitmeni
- (Ticaret) english trainer
- ingilizce hayalet öyküleri
- english ghost stories
- ingilizce komik öyküler
- english humorous stories
- ingilizce konuşamıyorum
- i can't speak english
- ingilizce konuşan
- anglophone
- ingilizce konuşan ülkeler
- english speaking countries
- ingilizce korku romanları
- english horror tales
- ingilizce metin kitaplığı
- (Bilgisayar) english text library
- ingilizce psikolojik roman
- english psychological fiction
- ingilizce romanslar
- english romances
- ingilizce sınav takımı
- (Dilbilim) english language battery
- ingilizce yazma sınavı
- (Dilbilim) test of written english
- ingilizce öğretmeni
- english teacher
- modern ingilizce'nin yapısı
- (Eğitim) structure of modern english
- temel ingilizce
- basic english
Related Terms
Definition of i̇ngilizce in Turkish Turkish dictionary
- Hint-Avrupa dil ailesinden, İngiltere'de, biraz farklı biçimiyle A.B.D., Kanada, Avustralya ve İngiliz uygarlığını benimsemiş olan ülkelerde kullanılan dil
- ingilizce
- Hint-Avrupa dil ailesinden, İngiltere'de, biraz farklı biçimiyle Amerika Birleşik Devleri, Kanada, Avustralya ve İngiliz uygarlığını benimsemiş olan ülkelerde kullanılan dil
- ingilizce
- Bu dile özgü olan