I owe my success to the fact that I've never had a clock in my workplace.
 - Başarımı iş yerimde saat bulundurmamam gerçeğine borçluyum.
Tomorrow is my first day at the new workplace.
 - Yarın yeni iş yerinde ilk günüm.
My office is near Starbucks.
 - İş yerim Starbucks'a yakın.
Proper clothes count for much in business.
 - Uygun elbiseler iş yerinde çok önemlidir.
Tom is a happy guy who likes his job and feels good about his workplace.
 - Tom işini seven mutlu bir adam ve işyeri hakkında iyi hissediyor.
Wienczysława is the most beautiful brunette in the workplace.
 - Wienczysława, işyerindeki en güzel esmerdir.
The authorities fined the shop because of a disorder in the electronic balance.
 - Elektronik terazideki bir arıza nedeniyle yetkililer işyerine para cezası verdi.
I do a good job with my work.
 - Benim işyeri ile iyi bir iş yaparım.
Tom is a happy guy who likes his job and feels good about his workplace.
 - Tom işini seven mutlu bir adam ve işyeri hakkında iyi hissediyor.
An empty head is the devil's workshop.
 - Boş kafa şeytanın işyeridir.
Tom got hurt in an accident at work.
 - Tom işyerinde bir kazada yaralandı.
I do a good job with my work.
 - Benim işyeri ile iyi bir iş yaparım.