He made over the interior of his house.
 - O, evinin içini yeniletti.
Tom is an interior designer.
 - Tom bir iç mimar olmak istedi.
Would domestic peace be plunged into jeopardy?
 - İç barış tehlikeye girer mi?
I prefer to buy domestic rather than foreign products.
 - Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
There's a button on the inner side of the door.
 - Kapının iç tarafında bir buton var.
I had my wallet stolen from my inner pocket.
 - İç cebimden cüzdanımı çaldırdım.
The ministry administers the internal affairs.
 - Bakanlık iç işlerini yönetir.
Tom is bleeding internally.
 - Tom'un iç kanaması var.
There are two zombies inside my house.
 - Evimin içinde iki tane zombi var.
I opened the box and looked inside.
 - Kutuyu açtım ve içine baktım.
The doctor used X-rays to examine my stomach.
 - Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.
Drinking on an empty stomach is bad for your health.
 - Boş mideyle içki içmek sağlığa zararlıdır.
Keep the kids indoors.
 - Çocukları içeride tutun.
It was raining hard, so we played indoors.
 - O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.
If I don't drink a swig of water, I can't swallow these tablets.
 - Eğer bir yudum su içmezsem bu hapları yutamam.
He drank a great swig from the bottle.
 - O, şişeden büyük bir yudum içti.
The school is within walking distance of my house.
 - Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
Truman arrived at the White House within minutes.
 - Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
We have to measure your intraocular pressure. Please open both eyes wide and look fixedly at this object here.
 - Göz merceğiniz içindeki baskıyı ölçmeliyiz. Lütfen iki gözünüzü genişçe açın ve sabit bir şekilde buradaki bu objeye bakın.
Do you have alcohol-free drinks?
 - Alkolsüz içecekleriniz var mı ?
I'll buy you a drink.
 - Sana bir içecek ısmarlayacağım.
We have to stop him from drinking any more.
 - Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
 - Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
 - Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
John drank many bottles of wine.
 - John birçok şişe şarap içti.
The Japanese are often criticized for being inward looking and insufficiently international in their outlook.
 - Japonya görünüşte içe dönük ve yetersiz uluslararası yapıya sahip olduğundan dolayı sık sık eleştirilmektedir.
We have become an intolerant, inward-looking society.
 - Biz hoşgörüsüz, içe dönük bir toplum olduk.
People often spill their guts to bartenders.
 - İnsanlar genellikle içlerini barmenlerinine dökerler .
Tom doesn't have the guts to do that.
 - Tom'un onu yapmak için cesareti yok.
Davis did not want civil war.
 - Davis, iç savaş istemiyordu.
There was a danger of civil war.
 - Bir iç savaş tehlikesi vardı.
Tom held his cup out for Mary to refill it.
 - Tom Mary'nin onu yeniden doldurması için kupasını uzattı.
Tom grabbed his mug and walked into the kitchen to get a refill.
 - Tom kupasını aldı ve yeniden doldurmak için mutfağa gitti.
Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
 - Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
She is embarrassed to breastfeed in public.
 - O, halk içinde emzirmeye utanıyor.
2005 was a bad year for music sector. Because Kylie Minogue caught breast cancer.
 - 2005, müzik sektörü için kötü bir yıldı. Çünkü Kylie Minogue meme kanserine yakalandı.
Helium is the second simplest atom. It consists of a nucleus containing 2 protons and two neutrons. Around the nucleus orbits 2 electrons.
 - Helium ikinci en basit atomdur. O, iki proton ve iki nötron içeren bir çekirdekten oluşur. Çekirdek etrafında 2 elektron döner.
Portakallar yüksek vitamin muhtevasına sahiptir.
 - Portakalların yüksek vitamin içeriği vardır.
Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır.
 - Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.