English - Turkish
Definition of hingestellt in English Turkish dictionary
- put down
- öldürmek (hayvan)
- put down
- indirmek
- put down
- tenkit etmek
- arranged
- düzülmek
- put down
- denetim altına almak
- arranged
- düzenlendi
Toplantı gelecek pazar düzenlendi.
-The meeting was arranged for next Sunday.
Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
-Rocks are beautifully arranged in the Japanese-style garden.
- put down
- kaydetmek, yazmak
- put down
- aşağı koymak, yere koymak, indirmek
- put down
- küçümsemek; küçük düşürmek
- arranged
- düzenle
Onlar bir toplantı düzenlediler.
-They arranged a meeting.
İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
-The two stamp collectors arranged a trade.
- put down
- değer biçmek
- put down
- yüklemek
- put down
- yere koymak
Köpeği yere koymak zorundaydık.
-We had to put down the dog.
- put down
- koymak
Köpeği yere koymak zorundaydık.
-We had to put down the dog.
- put down
- sanmak
- put down
- bastırmak
- put down
- (deyim) put someone down (kd) eleştirmek, kötülemek. put sth. down to sth. hamletmek, ...-e vermek. put down roots bir yere yerlesmek
- put down
- yazmak
Tom yazmaktan vazgeçti ve kalemini bıraktı.
-Tom quit writing and put down his pen.
- put down
- ucuzlatmak
Related Terms
German - English
Definition of hingestellt in German English dictionary
- deposited
- represented
- kocked up
- arranged
- put down
- als gegeben hingestellt
- postulated