Turkish - English
Definition of hi̇sarlı in Turkish English dictionary
- hisar
- {i} Fort
We were looking at the ruins of the old fortress.
-Eski hisarın kalıntılarına bakıyorduk.
- hisar
- {i} fortress
We were looking at the ruins of the old fortress.
-Eski hisarın kalıntılarına bakıyorduk.
- hisar
- {i} castle
- hisar
- {i} citadel
- hisar
- castle, fort
- hisar
- tower
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hi̇sarlı in Turkish Turkish dictionary
- HİSARLI
- (Osmanlı Dönemi) Hisarla çevrili yer
- HİSARLI
- (Osmanlı Dönemi) Hisarda oturan, kalede mukim
- HİSARLI
- (Osmanlı Dönemi) Ask: Sınırlarda bulunan şehir ve kalelerde topçuya ait hizmetlerde kullanılan bir sınıf asker. Bunlara İstanbul'dan gönderilen "topçuağası" kumanda ederdi. Hisarlılar, bölük ve ortalara ayrılmamıştı. Sayıları sınırlı ve sabit değildi
- HİSAR
- (Osmanlı Dönemi) Kale. Etrafı istihkâmlı yer
- HİSAR
- (Osmanlı Dönemi) (Hasr. dan) Etrafını alma, kuşatma
- hisar
- Küçük kale
- hisar
- Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
- hisar
- Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen
- hisar
- Klasik Türk müziğinde rediyez notası
- hisar
- Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış,yüksek duvarlı ve kuleli,çevresinde hendekler bulunan küçük kale
Related Terms
hi̇sarlı
Hyphenation
hi̇·sar·lıResimler
History
Favorites