Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
- It is five years since we moved here.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.