English - Turkish
Definition of hence, in a literary sense, additional; real; actual in English Turkish dictionary
- plus
- {i} artı
Bir artı iki üç eder.
-One plus two equals three.
Size istikrarlı bir taban maaş artı satış komisyonu ödenecektir.
-You will be paid a stable base salary plus commissions on sale.
- plus
- {i} artı işareti (+)
- plus
- sıfırdan büyük
- plus
- (Askeri) artır
- plus
- ve ayrıca
Bir Amerikalı, bir Kanadalı ve ayrıca yaklaşık on tane Alman vardı.
-There was one American, one Canadian, plus about ten Germans.
- plus
- -in üstünde
- plus
- {i} pozitif miktar
- plus
- {e} bir de
- plus
- {i} fazlalık
- plus
- plus number sıfırdan yukarı
- plus
- {s} pozitif
- plus
- fazlasıyle
- plus
- sıfırdan yukarı
- plus
- ilave olan
- plus
- pozitif cereyanlı
- plus
- {e} ayrıca
Bir Amerikalı, bir Kanadalı ve ayrıca yaklaşık on tane Alman vardı.
-There was one American, one Canadian, plus about ten Germans.
Related Terms
English - English
Definition of hence, in a literary sense, additional; real; actual in English English dictionary
- plus
hence, in a literary sense, additional; real; actual
Hyphenation
hence, in a lit·e·ra·ry sense, additional; real; ac·tu·alPronunciation
Resimler
History
Favorites