I've got to get ready.
- Hazırlanmak zorundayım.
How long does it take you to get ready for school?
- Okul için hazırlanmak ne kadar zamanını alır.
Tom wanted to be prepared.
- Tom hazırlanmak istedi.
Sami had to be prepared to take risks.
- Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.
I had little time to prepare the speech.
- Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
I have to prepare for the test.
- Test için hazırlanmak zorundayım.
Tom wanted to be prepared.
- Tom hazırlanmak istedi.
Sami had to be prepared to take risks.
- Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.
You should prepare for the worst.
- En kötüsü için hazırlanmalısın.
I have to prepare for the test in English.
- İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
We failed due to a lack of preparation.
- Hazırlanma eksikliği nedeniyle başarısız olduk.
Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
- Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
She is busy preparing for the trip.
- O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
He has drawn up a will.
- O, bir vasiyetname hazırladı.
Tom prepared dinner by himself.
- Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.
Tom was well prepared for the exam.
- Tom sınav için iyi hazırlandı.