Tom has got to get ready for dinner.
- Tom akşam yemeği için hazırlanmak zorunda.
How long does it take you to get ready for school?
- Okul için hazırlanmak ne kadar zamanını alır.
Tom wanted to be prepared.
- Tom hazırlanmak istedi.
Sami had to be prepared to take risks.
- Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.
I have to prepare for the test in English.
- İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
It will take me no less than 10 hours to prepare for the exam.
- Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
Tom wants to be prepared.
- Tom hazırlanmak istiyor.
Tom wanted to be prepared.
- Tom hazırlanmak istedi.
It would be to your advantage to prepare questions in advance.
- Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
The cook prepares different dishes every day.
- Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
We failed due to a lack of preparation.
- Hazırlanma eksikliği nedeniyle başarısız olduk.
She is busy preparing for an examination.
- O, sınava hazırlanmakla meşgul.
Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
- Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
He has drawn up a will.
- O, bir vasiyetname hazırladı.
He prepared his speech very carefully.
- Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
- Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.