Tom understands what it takes to survive.
- Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.
Tom thought he had a chance to survive.
- Tom, hayatta kalma şansı olduğunu düşündü.
What are my chances of surviving?
- Benim hayatta kalma şansım nedir?
It was quite fascinating to see how these men were surviving.
- Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.