Yarın ara sıra sağanaklar olabilir.
 - Occasional showers are possible tomorrow.
O nasıl mümkün olabilir?
 - How is that possible?
Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
 - I'd like to stay one more night. Is that possible?
Onun yalan söylüyor olması mümkündür.
 - It is possible that he is telling a lie.
Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır.
 - It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.
Biraz yardım almadan bunu başarmanın olanaklı olduğunu sanmıyorum.
 - I don't think it's possible to do this without some help.
Bugün Tom'un, toplantıya katılmayacağı muhtemeldir.
 - It's possible Tom won't attend the meeting today.
Onun, o çocukken buraya gelmiş olması muhtemel.
 - It is possible that he came here when he was a child.
Almanya olası bir açlıkla yüz yüze kaldı.
 - Germany faced possible starvation.
Bir kaza geçirmiş olması olasıdır.
 - It is possible that he has had an accident.
Bunun tek bir makul açıklaması var.
 - There's only one possible explanation.
Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum.
 - I see no other possible explanation.
Bu mümkün ama son derece düşük ihtimal.
 - That's possible but highly unlikely.
Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı.
 - It wasn't possible for the boy to swim across the river.
O imkansız.  Seninle aynı fikirde olmamalıyım. Bu çok mümkün.
 - That's impossible. I must disagree with you. It's very much possible.