Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
 - As far as I know, she's still unmarried.
Tom'un büyük kızı hâlâ bekardır.
 - Tom's older daughter is still unmarried.
Tom ve Mary'nin birçok evlenmemiş arkadaşları var.
 - Tom and Mary have many unmarried friends.
Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.
 - I'm glad to hear that she is unmarried.
Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
 - So far as I know, she is still unmarried.