Siyasi sistemimiz feodal gelenekler tarafından şekillendirilmişti.
 - Our political system was shaped by feudal traditions.
Kolu bir ördeğin kafası gibi şekillendirilmiş.
 - The handle is shaped like a duck's head.
Tom'un evi piramite benzer biçimlidir.
 - Tom's house is shaped like a pyramid.
Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
 - I want a jacket shaped like yours.
O, ona bir kalp şeklinde kırmızı bir pasta pişirdi.
 - He baked her a red cake shaped like a heart.