Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
 - Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
 - TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
O bir sineğe bile zarar veremez.
 - She can't even harm a fly.
Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.
 - It can harm your eyes to read in the sun's light.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
 - I promise you I won't do anything to harm you.
Size zarar vermek istemiyoruz.
 - We don't mean you any harm.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
 - Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Seni asla incitmek istemedim.
 - I never wanted to harm you.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
 - That incident harmed his reputation.
O bir sineğe bile zarar veremez.
 - She can't even harm a fly.
O iyilikten çok kötülük yapar.
 - It does more harm than good.
Kimse sana kötülük etmeyecek.
 - No one's going to harm you.
Bunlar muzır görüntülerdir.
 - These are harmful views.
Wear a hat to protect your skin from harmful sunlight.