halen, hâlen

listen to the pronunciation of halen, hâlen
Turkish - English

Definition of halen, hâlen in Turkish English dictionary

halen
currenty
halen çalışmakta
(Bilgisayar) already running
halen
now

Even now, we still doubt that he is the real murderer. - Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz.

halen
currently

Tom is currently attending college. - Tom halen üniversiteye devam ediyor.

I'm not currently planning on doing that. - Halen onu yapmayı planlamıyorum.

halen
now, presently, at present
halen daha bekliyorum
i'm still waiting
halen daha umudu olmak
(deyim) hope against hope
halen iktidardaki hükümet
(Hukuk) current government in power
halen karşılanmamış talep
(Askeri) current unfilled demand
Turkish - Turkish

Definition of halen, hâlen in Turkish Turkish dictionary

HALEN
(Osmanlı Dönemi) şu anda, henüz, şimdiki hâlde
halen
Şimdi, şu anda, bugünkü günde
hâlen
(Osmanlı Dönemi) tavır hareket veya davrânış, durum olarak