hakverenglish | adronato

listen to the pronunciation of hakverenglish | adronato
English - Turkish

Definition of hakverenglish | adronato in English Turkish dictionary

closed
kapalı

Kapı tüm yıl boyunca kapalı. - The gate is closed all the year round.

Gözleri kapalı müzik dinledi. - He listened to the music with his eyes closed.

locked
{s} kilitli

Evdeki her kapı kilitlidir. - Every door in the house is locked.

Tom ofis kapısını kilitli buldu. - Tom found the office door locked.

closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

Tema parkı geçen ay kapatıldı. - The theme park was closed down last month.

closed
yumulu
locked
kilitlenmiş
closed
{f} kapat

O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı. - He closed the window for fear of rain.

Sakin olmak için gözlerimi kapattım. - I closed my eyes to calm down.

locked
{f} kilitle

Tom arabasındaki anahtarları kilitledi. - Tom locked his keys in his car.

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim. - I locked the door, in case someone tried to get in.

closed
{s} kapanmış

Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum. - I consider the matter closed.

Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı. - The store was already closed when I got there.

closed
{s} kapatılmış

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

locked
{s} birbirine geçmiş
locked
{s} sıkışmış
locked
{s} kenetlenmiş
English - English
closed
locked