haftada

listen to the pronunciation of haftada
Turkish - English
per week

Students are required to perform one hour of community service per week. - Öğrencilerin haftada bir saat toplum hizmeti yapmaları gereklidir.

How much do you earn per week? - Haftada ne kadar kazanıyorsun?

hafta
week

In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend. - Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.

He stayed in New York for three weeks. - O, üç hafta New York'ta kaldı.

haftada bir
once a week

She takes piano lessons once a week. - Haftada bir kez piyano dersleri alır.

She goes to aerobics once a week. - Haftada bir kez, o, aerobiğe gider.

haftada bir
weekly
haftada bir olan
weekly
haftada bir olan
hebdomadal
haftada bir once
a week, weekly
haftada iki kez
biweekly
haftada iki kez
semiweekly
haftada iki kez olan
biweekly
haftada iki kez olan
semiweekly
haftada iki kez çıkan yayın
semiweekly
iki haftada bir olan
biweekly
haftada bir
weeks

We go to the theater once every two weeks. - Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.

We meet every three weeks. - Her üç haftada bir toplanırız.

hafta
in week
hafta
the week
hafta
hebdomad
iki haftada bir
fortnightly
iki haftada bir yayımlanan dergi
biweekly
iki haftada bir çıkan dergi
fortnightly
üç haftada bir
triweekly
üç haftada bir olan
triweekly
English - English

Definition of haftada in English English dictionary

hafta
Eye dialect spelling of have to. Be required to; must

I hafta fill in my tax return.

hafta
To have to; be required to; must
Turkish - Turkish

Definition of haftada in Turkish Turkish dictionary

HAFTA
(Osmanlı Dönemi) f. Yedi günden ibaret müddet. Yedi günlük müddet
hafta
Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem