hırsın

listen to the pronunciation of hırsın
Turkish - English

Definition of hırsın in Turkish English dictionary

hırs
greed

The earth can satisfy our needs but not our greed. - Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.

He is selfish and greedy. - O bencil ve hırslıdır.

hırs
passion

Mary is very passionate about her work. - Mary işi hakkında çok hırslı.

I'm passionate about my job. - Ben işim hakkında hırslıyım.

hırs
{i} ambition

Mary wanted to marry a man with ambition. - Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.

He fell a victim to his own ambition. - Kendi hırsının kurbanı oldu.

hırs
{i} desire
hırs
{i} mettle
hırs
lust
hırs
rage
hırs
mammon
hırs
rapaciousness
hırs
avidity
hırs
{i} anger
hırs
greediness
hırs
avarice
hırs
cupidity
hırs
passion, ambition, avarice, greed; fury, anger, rage
hırs
glow
hırs
voracity
hırs
rapacity
hırs
fire
hırs
forwardness
hırs
powerful desire (to attain a particular end), ambition
hırs
avid

Tom is an avid fisherman. - Tom hırslı bir balıkçı.

She is an avid reader. - O hırslı bir okuyucu.

Turkish - Turkish

Definition of hırsın in Turkish Turkish dictionary

HIRS
(Osmanlı Dönemi) Saklamak
Hırs
(Osmanlı Dönemi) KELB
Hırs
(Osmanlı Dönemi) ŞEAF
Hırs
(Osmanlı Dönemi) HELA'
hırs
Ayı
hırs
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku
hırs
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. Öfke, kızgınlık: "Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım."- H. C. Yalçın
hırs
Öfke, kızgınlık