Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
- Tom can see the many weeds that had grown up around the house.
Vay, nasıl da büyümüşsün!
- My, how you've grown!
Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.
- Children want to act like grown-ups.
Çocuk bir yetişkine benziyordu.
- The boy looked like a grown-up.
Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar.
- Open-air markets sell food grown on local farms.
Tom yıllardır buğday yetiştirdi.
- Tom has grown wheat for many years.