gestohlen

listen to the pronunciation of gestohlen
German - Turkish
(Gramer) stehlen stiehlt stahl stähle DA çalmak
çalıntı
çalınan
çalınmış
çalındı
çalınması
English - Turkish

Definition of gestohlen in English Turkish dictionary

stolen
çalınan

O, onun çalınan bisikletiydi. - It was his bicycle that was stolen.

Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor. - The police have been searching for the stolen goods for almost a month.

stolen
(Kanun) çalınmış

Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi. - Tom offered to sell Mary a stolen violin.

Bu sabah işten kovuldum. Geldiği zaman da hep üst üste gelir ya, ofisin bulunduğu binadan çıkmamla beraber arabamın da çalınmış olduğunu gördüm. - I got fired from my job this morning. But, when it rains it pours, and upon coming out of the office building I found that someone had stolen my car.

stolen
aşırma
stolen
{f} çal

Dün gece bisikletimi çaldırdım. - I had my bicycle stolen last night.

Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor. - The police have been searching for the stolen goods for almost a month.

rustled
hışırdadı
stolen
f., bak. steal. s. çalınmış, çalıntı
stolen
süzül/çal