geschadet

listen to the pronunciation of geschadet
German - Turkish
zarar
English - Turkish

Definition of geschadet in English Turkish dictionary

hurt
{f} ağrımak
damaged
{s} hasarlı

Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim. - I tried to repair his damaged prestige.

Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı? - Did you receive any compensation for the damaged luggage?

hurt
{i} yaralı

O yaralı! Ambulans çağır! - He's hurt! Call an ambulance!

Yaralı değilsin, değil mi? - You're not hurt, are you?

damaged
bozulmuş
damaged
zarar verilmiş
damaged
hasara uğramak
hurt
ağrıtmak
hurt
zedelemek (bir uzvu)
hurt
ziyan
damaged
zarar görmüş

Çatı fırtınadan zarar görmüştü. - The roof was damaged by the storm.

Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım. - I tried to repair his damaged prestige.

damaged
{f} hasar ver

Rock grubu otel odasına hasar verdi. - The rock band damaged the hotel room.

Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi. - Sami damaged Layla's reputation.

damaged
zarar ver

Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi. - The accident damaged her car's front wheels.

Tayfun tarafından çatımıza zarar verildi. - We got our roof damaged by the typhoon.

damaged
{s} bozuk
damaged
{f} zarar ver: adj.zarar görm
damaged
{s} ezik ve çürük içinde
damaged
{f} hasar ver: adj.hasarlı
damaged
{s} mahvolmuş
German - English