I'd like to know the rest of the story.
- Hikayenin gerisini bilmek istiyorum.
I'd like three twenties, six fives, and the rest in ones.
- Üç yirmilik, altı beşlik ve gerisini birlik istiyorum.
He came back before eight.
- Sekizden önce geri döndü.
Ask her when she comes back.
- O geri döndüğünde ona sor.
I put the rest of your clothes in the laundry.
- Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
Where are the rest of the files?
- Dosyaların geri kalanı nerede?
Tom always looks in the rearview mirror before he backs up.
- Tom her zaman geri gitmeden önce dikiz aynasına bakar.
Tom started the car and put it in reverse.
- Tom arabayı çalıştırdı ve onu geri vitese aldı.
He's behind the times in his methods.
- O metotlarında zamanın gerisindedir.
Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
- Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
I'll be back in a wink.
- Kaşla göz arasında geri döneceğim.
I will be back in two week's time.
- İki haftalık süre içinde geri döneceğim.
She is backward in expressing her opinion.
- O, fikrini ifade etmede geri kalmış.
Tom bends over backwards to please Mary.
- Tom Mary'yi memnun etmek için geriye doğru eğilir.
Tom is walking backwards.
- Tom geriye doğru yürüyor.
Why is it easier to park the car backwards than forwards?
- Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
In hindsight, this was a mistake.
- Geriye dönüp baktığımda, bu bir hataydı.
That was because my watch was five minutes slow.
- Sebebi saatimin beş dakika geri kalmasıydı.
My watch is five minutes slow.
- Saatim beş dakika geri kalmış.
She will be back within a week.
- O bir hafta içinde geri dönecek.
I think everyone looks back on their childhood with some regret.
- Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.