Turkish - English
Definition of gerdanı in Turkish English dictionary
- gerdan
- (Gıda) chunk
- gerdan
- dewlap
- gerdan
- (inek vb.) dewlap
- gerdan
- neck, throat; double-chin
- gerdan
- jowl
- gerdan
- neck, throat
- gerdan
- front of the neck; double chin; dewlap
- gerdan
- butchery neck, chuck
- kemikli koyun gerdanı
- scrag end of mutton
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of gerdanı in Turkish Turkish dictionary
- gerdan
- (kesilmiş hayvanlarda) Boyun
- gerdan
- Şişmanlarda çenenin altındaki tombulluk: - "Sivri çenenin altında iki kat bir gerdan."- A. Gündüz
- gerdan
- Vücudun omuzlarla baş arasında kalan on bölümü: - "Başını geri atıp gerdanını olanca beyazlığıyla göstererek sarsıla sarsıla güldü."- H. Taner
- GERDÂN
- (Osmanlı Dönemi) f. Dönen, dönücü. Çeviren. Bak: Gerden
- Gerdân
- (Osmanlı Dönemi) DEVVAR
- gerdan
- Boyun
- gerdan
- Şişmanlarda çenenin altındaki tombulluk
- gerdan
- Vücudun omuzlarla baş arasında kalan ön bölümü
Related Terms
gerdanı
Hyphenation
ger·da·nıResimler
History
Favorites