gegenden

listen to the pronunciation of gegenden
English - Turkish

Definition of gegenden in English Turkish dictionary

quarters
{i} konut

Tom konutunda uyuyordu. - Tom was asleep in his quarters.

Ben konutumda yalnızım. - I'm alone in my quarters.

quarters
konak
quarters
yatacakkalacak yer
quarters
çeyrekler

Çeyrekleriniz nerede? - Where are your quarters?

quarters
(Oyunlar) İçki içerken oynanan bir oyun. Çeyreklik bozuk para masadan içki bardağının içine düşürülmeye çalışılır
regions
bölgeler

Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür. - Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.

Pirinç yağışlı bölgelerde yetişir. - Rice is grown in rainy regions.

quarters
{i} ordugâh
quarters
{i} kışla

Bunlar sizin kışlalarınız. - These are your quarters.

Kışlalarınıza geri dönün. - Return to your quarters.

quarters
{i} ikametgâh

İkametgahında olmalısın. - You should be in your quarters.

quarters
{i} yatacak yer
quarters
{i} karargâh
quarters
(Askeri) MESKEN, LOJMAN, İKAMETGAH: Askeri personel ve ailelerinin oturmalarına mahsus yer veya yapı
quarters
(Askeri) Kışla, ordugah, birlik tesisleri
quarters
{i} kalacak yer