The baby cried all night.
- Bebek tüm gece ağladı.
My car was stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
I work in the nighttime.
- Ben gece vakti çalışırım.
Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
- Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
Cats are nocturnal creatures.
- Kediler gece yaratıklarıdır.
These are a kind of nocturnal flowers.
- Bunlar bir tür gececil çiçeklerdir.
The delay forced us to stay overnight in an expensive hotel.
- Gecikme bizi pahalı bir otelde bir gece kalmaya zorladı.
Men and women made huge amounts of money overnight.
- Erkekler ve kadınlar bir gecede büyük miktarlarda para yaptı.
I didn't dream in the night.
- Ben gece rüya görmedim.
They were like two ships that pass in the night.
- Onlar gece geçen iki gemi gibiydi.
The moon shines at night.
- Ay geceleyin parıldar.
Linda came home late at night.
- Linda gece eve geç geldi.
He played two very beautiful Chopin nocturnes on his birthday two years ago.
- O iki yıl önce doğum gününde iki çok güzel gece müziği çaldı.
Aardvarks are nocturnal animals.
- Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.
In the evening, I read my son a book.
- Geceleri oğlum için kitap okurum.
We work by day, and rest by night.
- Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.
They have to work by night.
- Onlar gece çalışmak zorundalar.
I'd like the most inexpensive room you have for four nights.
- Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
I need a room for six nights.
- Altı gece için bir odaya ihtiyacım var.
Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.
- Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.