Turkish - English
Definition of güdüsü in Turkish English dictionary
- güdü
- {i} motive
No, he doesn't have a motive.
-Hayır, onun bir güdüsü yok.
Tom sometimes has trouble understanding other people's motives and desires.
-Tom'un bazen diğer insanların güdülerini ve isteklerini anlama sorunu var.
- güvenlik güdüsü
- (Pisikoloji, Ruhbilim) safety motive
- güdü
- {i} incentive
- güdü
- motivate
- güdü
- {i} go
- güdü
- {i} drive
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
-Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
- güdü
- (Bilgisayar) prompt
- güdü
- motivation
- güdü
- inducement
- güdü
- impulse
- güdü
- (Hukuk) impetus
- güdü
- spur
- güdü
- numen
- güdü
- motive, incentive, drive
- güdü
- psych. (a) motive
- güdü
- motion
- yeterli olma güdüsü
- competence motivation
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of güdüsü in Turkish Turkish dictionary
- Güdü
- saik
- güdü
- Bireyleri bilinçli ve amaçlı işlerde bulunmaya yönelten dürtü veya dürtüler bileşkesi, saik
- güdü
- Küçük çömleğe ya da güveç kabı
- güdü
- Bir etkinlik veya işin gizli sebebi
- güdü
- Kaynağı duygulanma değil, akıl olan sebep, saik
- güdü
- Kaynağı duygulanma değil, akıl olan neden(fels.)
- güdü
- öküz sürüsü
- güdü
- Bilinçli veya bilinçsiz olarak davranışı doğuran, sürekliliğini sağlayan ve ona yön veren herhangi bir güç, saik
Related Terms
güdüsü
Hyphenation
gü·dü·süResimler
History
Favorites