Science is based on careful observation.
- Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.
His observation is sharp, but he says very little.
- Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.
Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.
- Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.
I'm observing wild birds.
- Ben yabani kuşları gözlemliyorum.
Am I under investigation now?
- Şimdi gözlem altında mıyım?
He observed many types of creatures there.
- Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
Tom likes to observe birds.
- Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
Those findings match my own observations.
- O bulgular benim kendi gözlemlerimle eşleşiyor.
Brahe made many observations of the stars.
- Brahe yıldızlarla ilgili birçok gözlemler yaptı.