göreceli

listen to the pronunciation of göreceli
Turkish - English
{s} relative

According to Einstein, everything is relative. - Einsteine göre her şey göreceli.

Today, there is a climate of relative peace in the south-east. - Bugün, Güneydoğu'da göreceli bir barış havası vardır.

notional
phil. relative
comparative
göreceli adres
relative address
göreceli ağırlık ölçeği
gravimeter
göreceli butlan
(Hukuk) relative nullity
göreceli kod
relative code
göreceli kodlama
relative coding
Turkish - Turkish