Tom apparently believed what Mary said.
- Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.
Tom apparently didn't do what he said he would do.
- Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
The girl appeared sick.
- Kız hasta görünüyordu.
She failed to appear.
- Görünen o ki kız başarısız oldu.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
Tom and Mary seem to be suited for each other.
- Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.