Turkish - English
Definition of göktaşı in Turkish English dictionary
- shooting star
Oh, look, a shooting star!
-Aa, bak, bir göktaşı!
- aerolite
- meteorite
This meteorite was found in the Sahara Desert.
-Bu göktaşı Sahra Çölü'nde bulundu.
Tom has a meteorite collection.
-Tom'un bir göktaşı kolleksiyonu var.
- meteor, meteorite; aerolite; bolide
- meteor
Tom found a meteorite.
-Tom bir göktaşı buldu.
The Perseids are one of the most visible meteor showers.
-Göktaşı yağmurları en çok görülebilen meteor yağmurlarından biridir.
- meteorite, aerolite, meteor
- (düşen) meteorite
- meteoroid
- göktaşı gibi
- meteoric
- kumlu göktaşı
- (Madencilik) chondrite
- camsı göktaşı
- obsidianite, tectite
- demirli göktaşı
- (Astronomi) iron meteorite
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of göktaşı in Turkish Turkish dictionary
- aerolit
göktaşı
Hyphenation
gök·ta·şıPronunciation
Resimler
History
Favorites