Definition of fuera in Spanish Turkish dictionary
- çıkıp
- cık dışarı
- tüken
- dışarıdaki
- dışardan
- dışarı cık
- dışındaki
- dışarı
Dışarısı soğuk, bu yüzden o, odanın içine geldi.
-Fuera hacía frío, así que entró en la habitación.
Dışarıda bekleyen bir taksi var.
-Hay un taxi esperando fuera.
- dışarıda
Dışarıda bekleyen bir taksi var.
-Hay un taxi esperando fuera.
Ne zaman arasam o dışarıdadır.
-Siempre que llamo está fuera.
- asım
- cık
- dışarıya
- dışarı çıkarmak
- dışına
- kalmamış
- dışında
Tüm arkadaşlarım şehir dışındalar.
-Todos mis amigos están fuera de la ciudad.
- dış
Dışarıda bekleyebilir misin?
-¿Puedes esperar fuera?
Tüm arkadaşlarım şehir dışındalar.
-Todos mis amigos están fuera de la ciudad.
- ortaya
- dış kaynaklı
- çıkış
- dışından
- dış kısım
- çıkmış
- dışta
Definition of fuera in Spanish English dictionary
- offside
- away
She was in charge of the office while I was away on a trip to Kyoto for a week.
-Ella estaba a cargo de la oficina mientras yo estaba fuera por una semana en un viaje a Tokio.
How long do you think we were away?
-¿Cuánto tiempo piensas que estuvimos fuera?
- out
- without
- abroad, outside
- shoo
- off
Our calculations show that the rocket is off its course.
-Nuestros cálculos muestran que el cohete está fuera de su rumbo.
I wonder why they left my name off the list.
-Me pregunto por qué ellos dejaron mi nombre fuera de la lista.