from every direction, everywhere; finished, ended

listen to the pronunciation of from every direction, everywhere; finished, ended
English - Turkish

Definition of from every direction, everywhere; finished, ended in English Turkish dictionary

all over
her yönden
all over
aynen
all over
her tarafta
all over
her yer

Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır. - The man is well-known all over the village.

Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı. - He had bruises all over after the fight.

all over
her taraf

Kolumun her tarafında sivrisinek ısırıkları var. - I have mosquito bites all over my arm.

Vücudumun her tarafında ağrılarım ve sızılarım var. - I have aches and pains all over my body.

all over
bitik
all over
yeniden

Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı. - Tom had to write the report all over again.

Her şeye yeniden başladık. - We started all over again.

all over
tamamen; bitmiş; tekrar, baştan
all over
bitmiş

Onun bitmiş olduğunu biliyorduk. - We knew it was all over.

all over
tıpkı
all over
her yerde

Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı. - He had bruises all over after the fight.

Tom her yerde seni arıyordu. - Tom was looking all over for you.

all over
tekrar

Biz tekrar baştan başlamak zorundayız. - We have to start all over again.

Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi. - This soundbite was repeated all over the news.

all over
baştan

Bu yeni baştan oluyor. - It's happening all over again.

Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı. - Tom had to write the report all over again.

English - English
all over