frequently, many times

listen to the pronunciation of frequently, many times
English - Turkish

Definition of frequently, many times in English Turkish dictionary

often
sık sık

O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi. - When she was a student, she used to go to the disco often.

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - He often eats breakfast there.

often
sıkça

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir. - Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.

Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim. - I often lie about my age.

often
çoğunlukla

Pazartesi günleri çoğunlukla okula geç kalır. - She is often late for school on Mondays.

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

often
çoğu

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur. - The transition from farm life to city life is often difficult.

often
çoğu kez

Zenginler çoğu kez pintidirler. - The rich are often misers.

Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir. - Crime has often been related to poverty.

often
çok kez
often
çok defa
often
çok kere
English - English
often