Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested

listen to the pronunciation of free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested
English - Turkish

Definition of free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested in English Turkish dictionary

indifferent
kayıtsız

Polis konuya kayıtsızdı. - The police were indifferent to the matter.

John elbiseleri hakkında kayıtsız. - John is indifferent about his clothes.

indifferent
ilgisiz

Bir çok insan siyasete ilgisizdir. - Too many people are indifferent to politics.

Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz. - According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.

indifferent
{s} aldırışsız
indifferent
{s} ilgisiz; aldırmaz, umursamayan
indifferent
meraksız
indifferent
sıradan
indifferent
nemelazımcı
indifferent
(Tıp) indiferant
indifferent
adamsendeci
indifferent
nötr
indifferent
vasat
indifferent
şöyle böyle
indifferent
orta
free from bias
tarafsız
indifferent
(Tıp) 1.Belli bir yöne eğilim göstermeyen, yansız, tarafsız
indifferent
(sıfat) kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız, şöyle böyle, vasat, berbat, kötü, farksız, lakayt, önemsiz, hissiz
indifferent
(Tekstil) atıl ( hareketsiz, işlemiyen, eylemsiz )
indifferent
(Tıp) Hissiz, duygusuz, kayıtsız
indifferent
Iâkayt
English - English
indifferent
free from bias or prejudice; impartial; unbiased; disinterested
Favorites