fellow worker

listen to the pronunciation of fellow worker
English - Turkish
meslektaş
mesai arkadaşı
colleague
mesai arkadaşı
colleague
{i} iş arkadaşı

Git ve iş arkadaşımla konuş. - Go and speak to my colleague.

İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı. - My colleague and her husband are both American.

colleague
görevdaş
colleague
(Politika, Siyaset) siyasal olarak muadil
colleague
meslektaş

İspanya'da bir meslektaşımız var. - We have a colleague in Spain.

Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi. - His colleague was transferred to an overseas branch.

colleague
arkadaş

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu. - His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues.

Onlar çalışma arkadaşlarımdır. - They are both colleagues of mine.

colleague
görevdeş
English - English
an associate you work with
{i} colleague
a fellow worker
workmate
fellow workers
other workers, colleagues, kindred workers