Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.
- It was quite fascinating to see how these men were surviving.
Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.
- I found it fascinating what you were saying about global warming.
Gerçekten bu kadar çekici miyim?
- Am I really that fascinating?
Bu çok ilginç bir makale.
- This is a fascinating article.
Tom ve Mary Japon çizgi filmi tarafından büyülendi.
- Tom and Mary are fascinated by Japanese anime.
O, onun güzelliği ile büyülendi.
- He was fascinated with her beauty.
... Now what's fascinating about this, ...
... And actually this is kind of a fascinating thing. ...