fıskiyeler

Turkish - English

Definition of fıskiyeler in Turkish English dictionary
fıskiye: fountain
fıskiye: {i} sprinkler
Tom turned off the sprinkler. - Tom fıskiyeyi kapattı.
fıskiye: nozzle
fıskiye: eject
fıskiye: ejector
fıskiye: girandole
fıskiye: jet
fıskiye: spout
fıskiye: pipe in a pool or fountain from which a jet of water spouts upward
fıskiye: squirt
fıskiye: (döner) girandole

Turkish - Turkish

Definition of fıskiyeler in Turkish Turkish dictionary
Fıskiye: nafur
Fıskiye: fevvare
fıskiye: Havuzda suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık: "Bu fıskiyenin sularını yıllarca neşeden çağıldar gibi duymuştum."- A. Ş. Hisar
fıskiye: Temizleme ve görsel amaçlı olarak kullanılan, tek hattan gelen suyu çevreye dağıtmak için geliştirilmiş alet
fıskiye: Sulama, temizleme ve görsel amaçlı olarak kullanılan, tek hattan gelen suyu çevreye dağıtmak için geliştirilmiş alet
fıskiye: Havuzda suyu yukarıya doğru, türlü biçimlerde fışkırtan ağızlık, fışkırık

fıskiyeler

Hyphenation

fıs·ki·ye·ler

History

Favorites