extremely; very

listen to the pronunciation of extremely; very
English - Turkish

Definition of extremely; very in English Turkish dictionary

nation
{i} millet

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. - Sovereignty unconditionally belongs to the nation.

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

nation
{i} ulus

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir. - Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
cruelly
z. zalimce, acımasızca, insafsızca
cruelly
zalimce

Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici. - It's shameful to treat a child so cruelly.

Zalimce davranılan hayvanları görmek istemiyorum. - I don't like to see animals cruelly treated.

cruelly
acı vererek/zalimce
nation
denizden geçinen millet
cruelly
insafsızca
nation
ülke

Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu. - The nation's leaders had no choice.

Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor. - America fancies itself the world's freest nation.

nation
kavim
very ill, extremely sick
çok, çok hasta hasta
cruelly
son derece
cruelly
aşırı
English - English
cruelly
nation

I'm nation sorry for you. -- Mark Twain.