evlilikte

listen to the pronunciation of evlilikte
Turkish - English

Definition of evlilikte in Turkish English dictionary

evlilik
marriage

Marriage is the main cause of all divorces. - Bütün boşanmalarının temel sebebi evliliktir.

I'm surprised that you don't know about their marriage. - Onların evliliklerinden haberin olmamasına şaşırdım.

evlilik
spousal
evlilik
married

I was disillusioned at his married life. - Ben onun evlilik yaşamına hayal kırıklığına uğradım.

Tom and Mary have been happily married for thirteen years. - Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.

evlilik
union
evlilik
matrimony
evlilik
connubial
evlilik
conjugal
evlilik
nuptial
evlilik
marriage, wedlock, matrimony; marital, conjugal, married
evlilik
wedlock

Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection. - Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

Sami was born out of wedlock in Egypt. - Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu.

evlilik
marital

Marital arguments should always be constructive to a marriage. - Evlilik tartışmaları, bir evlilik için daima yapıcı olmalıdır.

Tom has marital problems. - Tom'un evlilik sorunları var.

evlilik
hymen
evlilik
intermarriage
Turkish - Turkish

Definition of evlilikte in Turkish Turkish dictionary

Evlilik
dünya evi
evlilik
Evli olma durumu: "Yağmurun evliliğe uğur sayıldığını aklından geçirdi."- H. Taner
evlilik
Evli olma durumu