Üzgünüm seninle aynı düşüncede değilim.
- Es tut mir leid, ich teile Deine Meinung nicht.
Üzgünüm, onu yapamam.
- Es tut mir leid, das kann ich nicht machen.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry I'm so late.
Üzgünüm, seni seviyorum.
- I'm sorry, I love you.
Affedersiniz, onu tekrar söyler misiniz?
- I'm sorry, could you say that again?
Affedersiniz, yanlış bir şey mi yaptım?
- I'm sorry, did I do something wrong?
Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to have kept you waiting so long.
Onunla gidemediğim için üzgünüm.
- I am sorry that I could not go with her.
I'm sorry. I take back my words.
- Es tut mir leid. Ich nehme zurück, was ich gesagt habe.
I'm sorry to hear that.
- Es tut mir leid, das zu hören.