Onun öpücüğünü döndürdü.
- She returned his kiss.
Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
- After a long absence, he returned home.
Amerika'ya geri döndü
- He returned to America.
O yanlış cevap verdi.
- He answered incorrectly.
Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
- I'm Japanese, the boy answered.
Benim duama cevap verildi.
- My prayer was answered.
Tom Mary'yi aramak için uğraşmaya devam etti, ama o hiçbir zaman telefonuna cevap vermedi.
- Tom kept trying to call Mary, but she never answered her phone.