erelong

listen to the pronunciation of erelong
English - Turkish
hemen
soon
birazdan

Tom birazdan burada olmalı. - Tom should be here soon.

Tom birazdan evde olmalı. - Tom should be home soon.

soon
pek yakında
soon
hemen

O, kazadan hemen sonra öldü. - He died soon after the accident.

O saat beşten hemen sonra geri döndü. - She came back soon after five o'clock.

soon
erken

Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi. - The sooner you do it, the better it is.

Üzgünüm sana daha erken yazamadım. - I'm sorry I couldn't write to you sooner.

soon
(zarf) çok geçmeden, yakında, pek yakında, birazdan, biraz sonra, çabuk, erken, erkenden, hemen, neredeyse, seve seve
soon
ha bugün ha yarın
soon
er
soon
kolaylıkla
soon
çoka varmaz
before long
çabuk
before long
yakında
soon
yakın zamanda

Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor. - It doesn't look as if that's going to happen any time soon.

Tom'un yakın zamanda hapishaneden çıkacağı olası değil. - It's unlikely that Tom will get out of prison anytime soon.

soon
yakında

O yakında hastaneden ayrılacak. - She will leave the hospital soon.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

soon
tercihan
before long
(Fiili Deyim ) çok geçmeden , hemen ardından
before long
çok geçmeden

Hava tahmini göre, yağışlı mevsim çok geçmeden başlayacak. - According to the weather forecast, the rainy season will set in before long.

Bahar çok geçmeden burada olacak. - Spring will be here before long.