entschlossenheit

listen to the pronunciation of entschlossenheit
German - Turkish
English - Turkish

Definition of entschlossenheit in English Turkish dictionary

determination
{i} kararlılık

Bu sadece biraz kararlılık gerektirir. - It requires just a little determination.

Tom'un yüzünde bir kararlılık ifadesi vardı. - Tom had a look of determination on his face.

determination
{i} belirtme
determination
kararlaştırma
decisiveness
tartışılmazlık
decisiveness
kesinlik
decisiveness
{i} belirleyicilik
decisiveness
{i} katiyet
decisiveness
{i} kararlılık

Tom kararlılıktan yoksun. - Tom lacks decisiveness.

Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti. - The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.

determination
{i} niyet

O, niyetinde oldukça kararlıydı. - He was quite decided in his determination.

determination
{i} karar

Tom'un yüzünde bir kararlılık ifadesi vardı. - Tom had a look of determination on his face.

Bu sadece biraz kararlılık gerektirir. - It requires just a little determination.

determination
kararlı oluş
determination
{i} belirleme
determination
{i} tespit
determination
{i} saplantı
German - English