Yaşlı bayan kız torununa gülümsedi.
- Die alte Dame lächelte ihrer Enkelin zu.
O yaşlı kadın kız torununa gülümsedi.
- That old woman smiled at her granddaughter.
Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var.
- I have a granddaughter about your age.
Torunum karımı dinliyor.
- My granddaughter is listening to my wife.
Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var.
- I have a granddaughter about your age.
This is Nina, your granddaughter.
- Das ist Nina, deine Enkelin.
I have a granddaughter about your age.
- Ich habe eine Enkelin in deinem Alter.