Turkish - English
Definition of ekstra ekstra in Turkish English dictionary
- ekstra ekstra the
- very best
- ekstra
- additional
Our plan has lots of additional advantages.
-Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.
We need additional talented people.
-Ekstra yetenekli insanlara ihtiyacımız var.
- bizim ekstra yataklı ikiz odaya ihtiyacımız var
- We need one double room with an extra bed
- ekstra
- supernumerary
- ekstra
- extra, additional
- ekstra
- 1.high-quality, extra
- ekstra
- extra, additional; best
- ekstra
- extra
The body converts extra calories into fat.
-Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
They decided to leave extra food behind.
-Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
- ekstra masraf
- extra
Is there any extra charge?
-Ekstra masraf var mı?
- ekstra masraflar
- extras
- ekstra olarak
- extra
- ekstra uzun menzilli hava aracı
- (Askeri) extra-long-range aircraft
- ekstra yatak
- extra bed
- ekstra ücret
- extra fee
- ekstra ücret var mı
- Any extra fee
- ekstra şey
- extra
- legal ekstra
- (Bilgisayar) legal extra
- mektup ekstra
- (Bilgisayar) letter extra
- odamıza ekstra yatak koyabilir misiniz
- Could you put an extra bed in the room
- opsiyonel ekstra
- optionla extra
- verimlilik ekstra ödemeleri
- (Ticaret) productivity wages
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ekstra ekstra in Turkish Turkish dictionary
- ekstra
- Fazladan, alışılan ve gerekenden başka, ek olarak
- ekstra
- En iyi, üstün nitelikli
- ekstra
- En iyi, üstün nitelikli (tür)
- ekstra
- Fazladan
Related Terms
English - Turkish
Definition of ekstra ekstra in English Turkish dictionary
- special özel, siradan olmayan, olagandisi; ekstra, ek, özel
- özel herhangi bir şey
Related Terms
ekstra ekstra
Hyphenation
eks·tra eks·traPronunciation
Resimler
History
Favorites