German - Turkish
Definition of einst in German Turkish dictionary
- 'aynst vaktiyle, eskiden; günün birınde, ileride
- {'aynst} vaktiyle, eskiden; günün birınde, ileride
- (Gramer) (mals) eski zamanlarda, bir keresinde
- önceleri, evvelden, vaktiyle; günün birinde
English - Turkish
Definition of einst in English Turkish dictionary
- erstwhile
- {s} bir zamanlarki
- erstwhile
- sabık
- erstwhile
- önceden
- erstwhile
- eski
- formerly
- önceden
- formerly
- eskiden
Tom biraz fazla kiloludur ama o eskiden oldukça iyi bir atletti.
-Tom's a bit overweight, but formerly he was quite a good athlete.
Eskiden bu kent güzeldi.
-Formerly, this city was beautiful.
- at one time
- bir zamanlar
O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.
-That island was governed by France at one time.
Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
-At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.
- formerly
- Eskiden, önceden, vaktiyle, evvelce
- erstwhile
- eskiden
- erstwhile
- vaktiyle
- erstwhile
- bir zamanlar
- formerly
- vaktiyle
Related Terms
German - English
Definition of einst in German English dictionary
- once
- erstwhile
- formerly
- at one time
- einst (veraltet)
- one day
- einst (veraltet)
- some day
- einst (veraltet)
- someday
- einst (veraltet)
- in days to come
- Bräuche von einst
- customs of yore
- Mahagoni war einst im tropischen Urwald stark verbreitet / reichhaltig vorhanden
- Mahogany was once abundant/prolific in the tropical forests
- Sklaverei - einst und jetzt
- slavery - past and present
Related Terms
Turkish - English
Definition of einst in Turkish English dictionary
- cinsil, einst
- cinsil, Einsteins