Yalnızlık ve ölüm onu beklemektedir.
- Einsamkeit und Tod erwarten sie.
Yaşam yalnızlıktan ibaret bir kabus.
- Ein Leben, das nur aus Einsamkeit besteht, ist ein Alptraum.
Milyoner dış dünyadan tamamen tecrit edildi.
- The millionaire lived in complete isolation from the outside world.
Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
- We shouldn't confuse solitude with isolation. They are two separate things.