English - Turkish
Definition of einen anschiss verpassend in English Turkish dictionary
- scolding
- azar
Anne atı azarlıyor mu?
-Is Mother scolding the horse?
Geç kaldığı için canım onu azarlamak istemedi.
-I didn't feel like scolding her for being late.
- scolding
- {i} azarlama
Geç kaldığı için canım onu azarlamak istemedi.
-I didn't feel like scolding her for being late.
O geç kaldığında canım onu azarlamak istedi ama dilimi tuttum.
-When she was late, I felt like scolding her, but I held my tongue.
- scolding
- {i} fırça
- scolding
- {i} paylama
- chiding
- azarlayarak
- chiding
- azarlayan
- scolding
- azarlayarak
- scolding
- papara
- scolding
- zılgıt
- chiding
- {i} azarlama
- reproving
- {f} azarla
- scolding
- {i} azarlayan
- scolding
- {f} azarla
Babam beni iyi bir azarladıktan sonra ondan vazgeçtim.
-I gave it up after my father had given me a good scolding.
O geç kaldığında canım onu azarlamak istedi ama dilimi tuttum.
-When she was late, I felt like scolding her, but I held my tongue.
- chiding
- azarla(mak)
- reproving
- azarlayarak
- chiding
- azarla
- reproving
- azarlayan
Related Terms
German - English
Definition of einen anschiss verpassend in German English dictionary
- objurgating
- reprimanding
- ticking off
- chiding
- reproving
- berating
- scolding
- reprehending
- telling off
- taking to task
- rebuking
einen anschiss verpassend
Resimler
History
Favorites