Bu olumlu fırsattan yararlandım.
 - I availed myself of this favorable opportunity.
İşe yarar bir yardım var mı?
 - Is there any help available?
Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
 - I have tried to overcome my shyness, but to no avail.
O boşuna çite tırmanmaya kalkıştı.
 - He attempted to climb the fence to no avail.