Definition of e-oran in Turkish English dictionary
- oran
- ratio
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
The screen has an aspect ratio of 4:3.
- Ekran, 4:3 en-boy oranına sahip.
- oran
- (Hukuk) rate
Falling interest rates have stimulated the automobile market.
- Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
The unemployment rate went up to 5% because of the recession.
- İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi.
- oran
- proportion
The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.
- Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.
The media blew the whole thing out of proportion.
- Medya her şeyi orantısız olarak açığa vurdu.
- oran
- proportion; estimate; ratio, rate
- indirimli oran
- reduced rate
- oran
- (Ticaret) margin
- oran
- incidence
- oran
- (Kanun) quorum
- oran
- (Bilgisayar) zoom
- oran
- magnification
- oran
- rating
- oran
- (Bilgisayar) zoom to
- oran
- (Tıp) rate ratio
- oran analızı
- ratio analysis
- oran dahilinde
- (Ticaret) prorata
- oran değiştir
- (Bilgisayar) change ratio
- oran testi
- (Matematik) ratio test
- oran üzerine
- (Ticaret) prorata
- ortalama oran
- (Ticaret) average rate
- sabit oran
- (Ticaret) fixed rate
- sabit oran
- (Ticaret) peg
- sabit oran
- (Ticaret) flat rate
- taban oran
- (Ticaret) floor
- temel oran
- (Havacılık) base rate
- ters oran
- inverse proportion
- yüksek oran
- high rate
- örnek oran
- (Bilgisayar) sample rate
- armonik oran
- harmonic ratio
- artık oran
- (Kanun) surplus ratio
- bazal metabolik oran
- basal metabolic rate
- cari oran
- (Ticaret) working capital ratio
- cari oran
- current ratio
- disponibilite oran
- (Ticaret) cash ratio
- eksenel oran
- axial ratio
- geometrik oran
- (Geometri) geometrical proportion
- gerilme oran
- stress ratio
- kompleks oran
- (Matematik,Teknik) complex ratio
- kritik oran
- (Pisikoloji, Ruhbilim) critical ratio
- oran
- relation
- oran
- rate , ratio
- oran
- percentage
The animal cell has a greater percentage of proteins than the plant cell.
- Hayvan hücresi, bitki hücresinden daha büyük bir protein oranına sahiptir.
The percentage of carbohydrates in animal cells is approximately 6 percent.
- Hayvan hücrelerindeki karbonhidrat oranı yaklaşık yüzde altıdır.
- oran
- proportion; ratio; rate
- oran
- measure
As a measure to prevent another period of inflation, our government has jacked up interest rates.
- Enflasyonun başka dönemini önlemek için bir önlem olarak, bizim hükümet faiz oranlarını yükseltti.
You can use a psychrometer to measure relative humidity.
- Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.
- oran algılayıcı
- (Telekom) rate sensor
- oran azalma faktörü
- (Havacılık) derating factor
- oran detektörü
- ratio detector
- oran değişim birimi; uzaktan kumanda cihazı
- (Askeri) rate changes unit; remote control unit
- oran düzeni
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ratio schedule
- oran kavramı
- sense of proportion
- oran kestirici
- (İstatistik) ratio estimator
- oran sayısı
- (Kimya) proportional number
- oran sezicisi
- (Bilgisayar,Elektrik, Elektronik) ratio detector
- oran tahmin edici
- (İstatistik) ratio estimator
- oran tahmini
- (Bahis) morning line
- oran yasası
- (Fizik) definite proportions, law of
- oran yok
- (Bilgisayar) no rates
- oran ölçeği
- (Dilbilim,Pisikoloji, Ruhbilim) ratio scale
- standart oran
- (Ticaret) standard rate
- ters oran
- inverse ratio
- uyumlu oran
- harmonic ratio
- yıllık oran
- (Ticaret) annual rate
- çapraz oran
- cross ratio